Bazı açılardan, COVID-19 ve 5G arasındaki bağlantı tartışmalı bir konudur. Çin ve İtalya'da 50 yaşın altında ölenler genellikle obezite, diyabet ve hipertansiyon hastasıdır ve insülin direnci ortak özelliktir. 19 yaşın altındaki çok az kişi etkilenmektedir.
Bununla birlikte, enfeksiyon yaşlı bireylerde influenzadan daha agresif görünmekte ve hastalık normal gripten daha uzun sürmektedir. Bu nedenle, henüz anlayamadığımız bir nedenden dolayı bu virüste gelişmiş bir virülans bulunmaktadır. Kanıtlanmamış olsa da, mevcut teori Elektromanyetik Alan (EMF) radyasyonunun ve özellikle 5G'nin eklenmesinin bir etkisi olabileceği yönündedir.
Elektrifikasyon ve Global Hastalık
Hoyer, Dr. Arthur Firstenberg'in “Görünmez Gökkuşağı” kitabından 1 alıntı yapıyor.
“İnternette 5G'ye olası bağlantı hakkında atıfta bulunulan en büyük şey, İspanyol gribinin dünyada yayıldığı 1918'e dönerseniz, ilk radyo telgraflarının (radyo dalgaları ile telgraf sinyallerinin iletilmesi) daha yaygın kullanıldığı zamandı.
İspanyol gribinin dünyanın her yerinde patladığını görüyorsunuz, ama bir bakıma onu kişiden kişiye geçiriyoruz [değil], ama dünyanın bir tarafından diğer tarafına çok hızlı bir şekilde.
Bugün bunun olup olmadığını bilmiyoruz çünkü çok fazla seyahat ediyoruz. Ve virüslerin insandan insana gerçekte nasıl bulaştığına dair çeşitli teoriler var… Yani, şu an muhtemelen insanlık tarihinin en sağlıksız nüfusuna sahibiz… kronik hastalıklar daha fazla… Ayrıca kısırlık olguları da daha fazla…
Ama aynı zamanda daha fazla izolasyon, karantina ve dekontaminasyon uygulamalarımız var ve bunların hepsi her zamankinden daha iyi. Peki bu virüs neden bu kadar hızlı yayılıyor?
Bir virüsün vücuda kolayca girme yeteneğine sahip olması ve insan vücudunun hücresel düzeyinde üreyebilmesi için aslında bu mükemmel fırtınayı yaratan, bireysel ve aynı zamanda çevresel stres faktörlerinin olması gerekir. Virüsler gerçekten bu şekilde çalışır. Bakterilerle aynı değildir. Bir çok insan virüsün bakterinin sadece daha küçük bir versiyonu olduğu konusunda yanlış bir düşünceye sahiptir. ”
İlan
Pandemiler EMF Maruziyetinde Artışlarla Çakışıyor
Firstenberg kitabında EMF ve grip arasında bir bağlantı olduğu fikrini ortaya koyuyor. Ve bu bağlantı, muhtemelen 18. yüzyılın sonlarında çok küçük miktarlarda meydana gelen insan yapımı EMF'lerin gelişinden ve tanıtımından çok daha önce vardı.
Ancak, 1645'den 1715'e kadar süren asgari güneş lekesi adı verilen bir şeyi de tanımlar. Aslında, bu, güneşin çok sessiz olduğu ve çok az güneş lekesinin olduğu veya hiç olmadığı bir dönemdi.
Daha sonra 1727'de güneş lekelerinin sayısı bir yüzyılın üzerinde ilk kez 100'ün üzerine çıktı. Bu çok geride kalan bir tarih ancak 1728'de influenza'nın tüm gezegene dalgalar halinde geldiğini ve neredeyse 150 yılda ilk grip salgını olduğunu anlamak önemlidir.
Bu, en azından tarihsel olarak, EMF ve viral hastalık arasında bir bağlantı olabileceğine dair ilk ipucudur, çünkü güneş patlamasında artan radyasyona sonrasında ortaya çıkmıştır. Bir sonraki büyük salgın 1889'daydı ve Hoyer'in bahsettiği en ilginç kısım, bu enfeksiyonun hemen hemen her yere yayılmasıdır.
Günümüzde Covid-19 sırasında yaptığımız gibi kıtalararası uçuşlar o zamanlar yoktu. Görünüşe göre, 5G'nin yakın zamanda uygulamaya geçtiği Çin'in Wuhan şehrinde Covid-19 ortaya çıktı ve milyonlarca insan buradan dünyanın diğer bölgelerine gitti.
1889 salgını, çok hızlı ya da çok uzaklara seyahat etme yeteneğimizin olmadığı bir zamanda gerçekleşti. Bununla birlikte, pandemi dünyadaki yaygın dağınık bölgelerde çok hızlı bir şekilde ortaya çıktı. İlginç bir şekilde, 1889'da, Firstenberg'in güç hattı harmonikleri olarak adlandırdığı şeyin ortaya çıktığını gördük. Firstenberg'e göre, bu dünyanın manyetik alanını değiştirdi ve1889 grip salgını başlattı.
Daha sonra, 1918'deki İspanyol gribi var; bu da seyahat yoluyla yayılabileceğini düşünürsek olması gerektiğinden çok daha hızlı yayıldığını görebiliriz. 1918'de radyo yeni gelişen teknolojiydi. Firstenberg bunun revize edilmiş versiyonunun 5G teknolojisi olduğundan bahsediyor.
Özetle, kitabı, doğal veya insan yapımı EMF'lerde artışların bizi viral hastalıklara karşı daha duyarlı hale getirebileceği teorisi için bir açıklama ortaya koyuyor. Doğal EMF’ye maruz kalmamızın biyolojimizi etkileme yeteneği varsa, insan yapımı maruziyetlerin daha da fazla bir etki yaratabileceğini hayal etmek zor değildir. Hoyer ekliyor:
“Şimdi daha önce hiç olmamış şeyler oluyor. Elektro-hassas olan birçok insanımız var. Bildirdikleri şeylerden biri de… şimşekli fırtınalarda kendilerini grip tipi semptomlarla hasta hissetmeleridir. Şimşek çakmaları radyo frekansı oluşturur. Literatürde buna mikrodalga hastalığı denir.
Birçok insan buna elektromanyetik aşırı duyarlılık veya elektrosensitivite diyor, ancak literatürün çoğunda mikrodalga hastalığına bakmalısınız ... Sonra bu fırtınalar geldiğinde, güneş patlamaları aktif olduğunda, insanlar daha fazla EMF alıp daha fazla semptom göstermektedir.
Depresyon, daha fazla güneş radyasyonu olduğunda ve hatta dolunay sırasında bile meydana gelen büyük bir şeydir. Yani, gerçekleşen birçok doğal elektromanyetik radyasyon var. Bunların çoğu kademelidir ancak radyo frekansı (RF) yıldırım darbeleriyle, bunlar kesinlikle darbeli bir fenomendir...kilohertz aralığında. Ama değişir… asla aynı frekansta değildir, daima farklıdır.
Gerçekten hassas bir ölçüm cihazınız varsa şimşek çaktığında, ışık anahtarlarını açıp kapadığınızda gerçekten arkları ve bu arktan kına radyo frekanslarını görebilirsiniz.… Güneş patlamaları… tüm elektronik türlerini etkileyebilir ve elektromanyetik parazite neden olabilir. Bu teknik olarak kilohertz ila megahertz aralığındadır. ”
5G Uygulaması ile COVID-19 Etkin Noktaları Arasındaki Bağlantı?
12 Mart 2020'de Arizona, Tucson'daki Sağlık ve İnsan Hakları Zirvesi'nde konuşan Dr.Thomas Cowan, 5G ve COVID-19 arasında potansiyel bir bağlantı kurarak dinleyicileri şaşırttı.
Genel olarak, COVID-19 tarafından en çok vurulan alanların birçoğu yakın zamanda 5G'yi kullanmaya başlamışlardır, bu da en azından teorik olarak, insanların bağışıklık işlevlerini düşürerek ciddi enfeksiyonlara daha yatkın hale getirebileceğini düşündürmektedir.
Cowan ayrıca COVID-19 ve diğer grip salgınlarının kişiden kişiye bulaşmadığı, bunun yerine EMF'nin neden olduğu hücresel toksisite sonucu olduğu teorisini ortaya koymaktadır.
Açıkça söylemek gerekirse, 5G'nin enfeksiyonu yaydığını veya bir enfeksiyon vektörü olduğunu söylemiyoruz. Ancak doğal bağışıklık savunmanızı azaltarak ve kronik iltihaplanmaya neden olarak, doğuştan gelen bağışıklık sisteminizin koronavirüs ile savaşma yeteneğini bozuyor olabileceğini söylüyoruz. Doğal olarak, hastalığa karşı bu artan duyarlılık hem akut hem de kronik tüm hastalıklar için geçerli olacak ve COVID-19 ile sınırlı kalmayacaktır.
Abartılı EMF maruziyeti, birçok insanın belirli bölgelerde hastalanma nedenine katkıda bulunabilecek gizli bir değişken olabilir. Yoğun EMF maruziyeti bağışıklık sistemini kıran faktördür.
Wuhan 5G'nin Çin'de ilk kez uygulandığı 5G'nin test alanlarından biri olarak görülmektedir. Ve İtalya hakkında ilginç olan… Milan'ın - İtalya'nın Lombardi bölgesi - vakaların üçte ikisinin olduğu bölge - burası büyük 5G sağlayıcısı olan Vodafone'a göre Avrupa Birliği'nin 5G başkenti olduğu…
Vodafone'un web sitesine giderseniz, 5G haritasını görebilirsiniz ve oradaki Milano ve Lombardi’deki durumu görebilirsiniz. Bu kesinlikle daha yoğun bir alan. Tüm bu ilaçların etkileşime girme şekli, 5G stresi ve elektromanyetik stresle birleştiğinde, herkesin bağışıklık sisteminin baskılanması ve çok hassas olmaları şaşırtıcı değil. Sorun olan ortam, çevresel stres.
Aslında kendimizi kontrol edebiliyoruz. Telefonlarımızdan çıkmak ve çevremizi korumak için çaba göstermemiz bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye yardımcı olacaktır. Sonra bazı takviyeleri almak bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı olabilir…
Milan'da, Wuhan'da 5G var ve New York City gördüğüm en yüksek, en yoğun [5G] alanlardan biri ve Seattle… Ama 5G çok önemli değil. Önemli olan EMF'nin yoğunluğudur. New York, temel olarak, 5G uygulanmadan önce 5G kadar yoğun EMF’ye sahipti. New York'un her yerinde gizli baz istasyonu antenleri var.
Seattle çok fazla tepeye sahip üzerinde neredeyse 100 anten bulunan iki büyük radyo kulesi var, tüm şehri EMF olarak patlatıyor.
Bunu okuyan bazı insanlar 'Hadi canım boşversene, EMF her şeyin sebebi mi olacak” diyecektir. Biz öyle demiyoruz. Ancak kesinlikle bağışıklık sistemlerimizi zayıflatır. Bedenimizin ne kadar elektrikle haşır neşir olduğunu biliyoruz.
Demek istediğimiz, kalp beyinle elektromanyetik bir nabızla iletişim kurar, bu HeartMath çalışmaları ile kanıtlanmıştır… Vücudumuzun en iyi şekilde çalışması için fizyolojik olarak farklı voltaj değişikliklerine nasıl bağlı olduğumuzla ilgili büyüleyici makaleler bulabilirsiniz.
Sadece dışarıda yarattığımız bu ortamın bizi etkilemediğine inanan insanlar olduğunu düşünün - vücudumuzun iyileşmek ve çalışmak için voltajı nasıl kullandığına dair bu çalışmalardan bazılarını okumaya başladığınızda delirebilirsiniz. ”